Uludere İlçesi – Şırnak
ULUDERE
Tarihçe
Geçmişi Milattan Önce 3000 yıllarına kadar uzanan Uludere, M.Ö. 1000 yıllarından itibaren Urartu hakimiyetine girmiş, daha sonra sırası ile Medler, Persler, İskender, Selökidler, Roma-Part ve Arsaklılar’ın hakimiyetine girmiştir.
297 yılında Sassaniler’in hakimiyetine giren Uludere, bölgedeki iktidar mücadelesinden kaynaklı savaşlarla defalarca farklı güçlerin hakimiyet sahasında kalmış, 1534 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğuna bağlanmıştır. İç işlerinde bağımsız aşiret ve beyler yönetiminde Cumhuriyet dönemine kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bucak haline getirilerek Beytüşşebap ilçesine bağlanan Uludere, 27 Haziran 1956 tarihinde yürürlüğe giren 7033 sayılı kanun ile ilçe haline getirilerek Hakkari iline bağlandı. Şırnak’ın il olması ile de Uludere Şırnak’a bağlı bir ilçe haline getirilmiştir.
Coğrafi Yapısı
Coğrafi olarak dağlık ve engebeli bir araziye sahiptir. Haftanîn ve Kêla Meme (Kel Mehmet dağı) dağları ilçenin en yüksek dağlarıdır. Ayrıca Suwar, Serhe, Haftanîn, Meydan, Elcan ve Şirîş önemli yaylalarıdır. İklimi genellikle karasaldır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlıdır. İlçeyi ikiye bölen Hezil Çayı’nın bir kolu olan Kılaban Deresi ilçeye hayat vermektedir.
Eğitim ve Kültür Durumu
Geleneksel Giyim Kuşam:
Erkekler, yöreye özgü “Şeli Şapik” adı verilen iyi cins yünden dokunmuş desenli ve farklı renklerde olabilen elbiseler giyer. Bu giyimlerini tamamlamak üzere iç çamaşırı olarak elde dikilen ve “Kiras Derpe” denilen ince alt üst giyilir. Şeli Şapik’in üzerine aynı renkte ve kuzu yönünden yapılmış “Terik” denilen kolsuz yelekler giyilir. Giyilen gömleklerin kollarına “Levendi” denilen uzunca bir parça ilave edilir, Levendi bilek üzerine sarılır ve çalışırken de düğümlenerek boyun arkasından sarkıtılır. Bellerine “Şal”adı verilen ve özel olarak dokunmuş kuşak bağlanır. Şal, püsküllü bir ip veya kuşak ile sabitleştirilir. Başlarına yünden dokunmuş berenin üzerine “Kefi Cemedani” ismi verilen iki eşarp usulce sarılarak “Şaşik” adı verilen bir başlık takılır. Ayaklarına yünden yapılma çoraplar ile kışın keçi kılından yapılmış “Raşik” denilen ayakkabı, yazın ise tabanı lastik, kenarları örme yünden yapılma bir çeşit pabuç giyilir.
Kadınlar, fistan denilen ve ayak bileklerine kadar uzanan elbiseler giyerler. Bu giysiler farklı renkte kadife veya basma kumaşlardan dikilirdi. Fistanlar üst üste iki bazen daha fazla olarak ta giyilir. En üstteki fistanın belden aşağı kısmı yırtmaçlı –açık olur. Fistanın üzerine “Kutik” denilen, imkanlar ölçüsünde ipekten imal, üzerleri sırma veya simle işlenmiş kollu ya da kolsuz olabilen yelekler giyilir. Baş giyimi olarak siyah püsküllü “Puşi”ler kullanılır. Ayaklara yerel el sanatları motifli renga renk yün çoraplar giyilir. Kadınlar nispeten uzakça bir yere gittiklerinde “Çarik” denilen renkli sırmalı Bağdat veya Türk işi çarşaflar giyerler.
Günümüzde yöresel kıyafetler neredeyse tamamen ortadan kalkmış, sadece düğün törenleri için bir giyim kuşam halini almıştır. Özellikle genç kuşaklar tamamen dünya ile entegre olmuş, modayı takip eder vaziyette bir giyimi tercih etmektedirler. Kısmen köylerimizde erkeklerimizin bir kısmı ile daha fazla sayıda kadın yöresel giyimlerine devam etmektedirler.
Dügün Törenleri:
İlçe merkezi ve bağlı köylerde eskiden erkeklerde 18, kızlarda 14 olan evlenme yaşı günümüzde 20’li yaşların üzerine çıkmıştır. Bu yaş, evlenecek kişilerin öğrenim durumlarına göre daha da artabilmektedir. Aileler gelin seçerken gelinin ailesinde asalet ararlar. Bunun dışında güzellik, çalışkanlık ve görgülü olma gelinde aranan diğer kriterlerdir. Evlilik olayında eskiden belirleyici olan tek etken genellikle ailenin büyükleri idi. Bazen evlenecek gençlere söz hakkı bile verilmez, büyükler ne derse kabul edilirdi. Evlenecek kız çoğu zaman damat adayını hiç görmez, görücü usulü ile bağlantı sağlanırdı. Bu durum zaman zaman rızası dışında evlenmek istemeyen kızın sevdiği adama kaçması ile sonlanırdı. Bu ise aileler hatta mahalle-köyler arasında ciddi sorunlara neden olabiliyordu. Günümüzde ise aile büyüklerinin kararının neredeyse hiçbir etkinliği kalmamış, görücü usulü ortadan kalkmıştır. Evlenecek gençler bire bir görüşerek uzunca bir iletişimden sonra evlilik kararı almaktadırlar.
Kasıt (Haberci Gönderme):
Kız istemeye gidilmeden önce çevrede özü ve sözü kabul gören bir haberci kızın evine yollanır, kız ailesinin tavrı sorgulanırdı. Haberci, hoş beş sohbetinden sonra kız istemek için evin kapısının erkek tarafına açık olup olmadığını sorar, aldığı cevaba göre erkek tarafı kız istemeye ya gider ya da vazgeçmek durumuna kalırdı.
Kız İsteme:
Kasıt (Haberci)’ın getirdiği olumlu cevap üzerine erkek tarafı köyde hatırı sayılır kalabalık bir gurup ile kız evine giderler. Erkek tarafının önde gelen bir ferdi Allah’ın emri ve Peygamber’in kavli ile kızı evlenecek gence ister, Kızın babası kısa bir iltifat cümlesinden sonra kızını verdiğini ifade eder. Bu aşamada kız tarafı başlık parası ve kızı için talep ettiği para, altın ve diğer hediyeleri dile getirir. Miktar fazla olduğunda kalabalık araya girerek kendi hatırlarına erkek tarafının yükünün hafifletilmesini talep ederler. (Günümüzde çoğu kez kız tarafı erkek tarafını önceden eve çağırarak isteklerini dile getirir ve konuşulanların gizli kalmasını talep eder, kız isteme töreninde de başlık parasını istemediğini ve kızını bir armağan olarak verdiğini söyleyerek aslında orada bulunan kalabalığı bir nevi kandırmış olurlar. Kadınların değerini düşüren, evlenecek gençlere ve özellikle erkeğin ailesine büyük bir yük oluşturan ve toplumsal bir illet olmaktan başka bir iş görmeyen başlık parası isteme, mahalleler ve kişiler bazında azalmış olsa da hala önemli bir sorun olmaya maalesef devam etmektedir.) Kalabalığın içerisindeki imam ya da mütedeyyin birisi tarafından hayırlara vesile olması dileği ile dualar okunduktan sonra orada bulunanlar tarafından Fatiha okunarak bu safha tamamlanır. Bundan sonra erkek tarafının getirdiği tatlı ve içecekler orada bulunanlara ikram edilerek kız isteme merasimi tatlıya bağlanır. Bu güzel ve hayırlı durum erkek tarafının getirdiği genellikle bisküvi ve lokumların konulduğu küçük poşetlerin köydeki evlere dağıtılması ile son bulur.
Nişan:
Düğüne yakın bir süre veya hemen öncesinde erkek tarafı akrabaları ve köyün diğer kadınları kız evine giderler. Gelin ve damat adayı en güzel şekilde giyinmiş ve süslenmiş olarak ortaya bırakılan masanın sandalyelerine oturtulur. Erkek tarafı ve köyün diğer kadınlarının getirdikleri altın, takı ve paralar geline takılır. Nişan yüzükleri takıldıktan sonra orada bulunanlara tatlı ve içecek ikramında bulunulur.
Düğün Merasimi:
Düğün günü öncesindeki gece erkek tarafından bir kadın ve iki-üç kız gelin evine giderek müzik ve türküler eşliğinde kına yakarlar. Orada bulunanlara da teberrük niyetine kına dağıtılır. Bu törenin benzeri aynı vakitlerde erkek evinde de yapılır.
Düğün sabahı erkek tarafının yakınları başta olmak üzere köyün diğer bireyleri ile birlikte erkekler önde kadınlar arkada yürümek suretiyle, eskiden katırlara binilerek bir konvoy oluşturulurken günümüzde arabalar ile karışık bir konvoy ile kız evine gidilir. Önceleri yavaş yürüyen kalabalığın içerisindeki “Dengbej”ler türküler söyleyerek yol alırlardı. Bu durum artık arabaların yol güzergahı boyunca kornalara basarak bir nevi sevinçlerini göstermeleri şekline dönüşmüştür. Kız evine varılıp gelin götürüleceği vakit damat yakını bir erkek tarafından gelinin beline bel kuşağını üç kere sarıp çıkarır. Daha sonra erkek tarafının iki kadını gelinin koluna girerek onu çıkarırlar. Gelin konvoyu, araç kornalarına sürekli basarak yakın çevrede bir tur atıp erkek evine varırlar. Gelin araçtan indirilip erkek evine götürülürken önceden hazırlanmış içerisinde bozuk paralar ve şekerler olan bir toprak testi gelinin önüne atılarak parçalanır. Etraftaki çocuklar kırılan testideki bozuk para ve şekerleri kapmak için adeta birbirleri ile yarışırlar. Gelin kapıya vardığında içeri girmemek için direnir. İçeri girme hediyesi olarak kayın pederinden bir hediye aldıktan sonra içeri girer. Sonraki günün sabahı gelin ve damadı bir miktar para ile tebrik etmek üzere köyün erkekleri ve kadınları ile diğer köylerden gelen erkekler düğün evine gelirler. İki veya üç gün boyunca köyün ve yakın çevrenin duygusal durumuna göre halaylarla düğün devam ederek bitirilir.
Doğum:
Yeni bir çocuk doğduğunda hane halkı ve çevredekiler büyük bir sevinç duyarlar. Hatırı sayılır bir kimse ya da imam tarafından çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunduktan sonra üç defa ismin şudur denilerek çocuğa isim verilir. Doğan çocuğun ilk oluşu veya birkaç çocuğun arkasından ilk kız çocuğu hele hele ilk erkek çocuk olması doğum sevincini daha da arttırır. Doğum sonrasında çocuğun yakınları ve köyün diğer kadınları çocuğun yukarıda değinilen özellik durumuna göre altın, para ve çocuk kıyafetleri ile çocuğa hediyeler getirerek aileyi tebrik ederler.
Ölüm:
Uludere’de sevinçli anlarda olduğu kadar hüzün ve kederli anlarda da paylaşım çok önemlidir. Bu durum nüfusun daha az olduğu, hemen hemen herkesin birbirini tanıdığı, dışarıya fazla göçün verilmediği, özellikle de köy kültürünün daha baskın olduğu eskilerde daha çok belirgindi. Ölüm vakası gerçekleştiğinde, köyün tamamı ve yakın köylerden gelenler derhal cenaze evine gelir. Onların yasları paylaşılır, yalnız kalmaları ve daha çok hüzne boğulmamaları için destek olunur, teskin edici ve sabrı telkin edici nasihatlerde bulunulur. Mezar yeri hazırlama, cenaze işleri ve defin işleri cenaze sahibine bırakılmaz, köylüler tarafından yerine getirilir. Türkiye’nin değişik yerlerindeki cenaze yakınları ve diğer köylüler de süratle cenazeye yetişmek üzere yola koyulurlar. Cenaze yıkanma ve kefenlenme sürecinden sonra camiye getirilir. Burada Yasin i Şerif ve Kuran’dan diğer sureler okunduktan sonra cenaze namazı kılınarak cenaze, omuzlar üzerinde toplu halde mezarlığa götürülerek defnedilir. Üç gün boyunca taziyeler kabul edilir. Erkekler taziye evinde toplanırken, kadınlar taziye için cenaze evine giderler. Eskiden cenaze sonrası büyük yas tutulur. Cenaze yakınları kadar köylüler de yasa iştirak ederlerdi. Saç sakal kesilmez, kadınlar siyahlara bürünür, çamaşırlar yıkanıp asılmaz, müzik sesi ve televizyonlar günlerce açılmaz, düğün ve eğlenceler iptal edilir ya da ertelenirdi. Yas, ölen kişinin konumu, yaşı ve özelliğine göre daha da büyük boyutlara ulaşırdı. Günümüzde bu durum önemli ölçüde zayıflamıştır. Cenaze sonrası ölen kişiye sevap olmak üzere, üç veya yedinci günde “Hefte” denilen bir adet ile köyün tamamına poşetler içerisinde ekmek ve şeker dağıtılır.
Batıl İnançlar:
Çocuk ve hayvanlara nazardan korunmaları için mavi boncuk takmak.
Salı ve Cuma günleri yola çıkmayı uğursuz saymak.
İkindi vakti yolda yılanla karşılaşmayı belaya yormak. Tavşanı görmeyi ise uğur saymak.
Salı ve Çarşamba günleri tırnak kesmeyi uğursuzluk saymak.
Yeni alınmış gıda paketini ve torbasını Pazartesi ve Perşembe günleri açmayı berekete yormak.
Salı günü ava çıkmayı iyi ve hayırlı saymak.
Erkeğin kadını boşaması için arkasından üç taş sallamasını yeterli saymak.
Bilmeceleri:
Kapısız beyaz bina (Yumurta)
Kökü topraktadır, gövdesi eşektedir, tanesi insandadır. (Buğday)
Üç kişi bir köprüden geçerken biri köprüye basarak, diğeri köprüye basmadan, öteki ise köprüye hem basmadan hem de görmeden geçiyor. ( Köprüye basan kadın, basmadan geçen kadının kucağındaki çocuğu, hem basmadan hem de görmeden geçen de kadının rahmindeki bebektir)
Müftü ile kızı, imam ile gelini ve müezzin ile karısının oturduğu sofradaki dört adet elmayı her birisine bir tane düşecek şekilde nasıl paylaştırırsınız? (Müftünün kızı imamın gelini aynı zamanda müezzinin karısıdır. Müezzin ise imamın oğlu ve Müftünün damadıdır)
Atasözleri ve Deyimler:
Her ot kendi kökü üzerinde yeşerir.
Avuç içi kararmadan ağız tadı hoş olmaz.
Kurt yağmurdan korksaydı kendine bir kürk yapardı.
Eşek gülün kokusundan ne anlar.
Boş el aç karnın üzerinde uyur.
Dostun şeker olsa da sen hepsini yeme.
Halayda olmayan kişi kendisini rakkase sanır.
Yemekler:
Keşkek
Hulise
Donov
Serbidev
Giro
Meyre
İçli Köfte (Kutilik)
Keli
Kepaye
Ulaşım
İLÇE MERKEZİNE ULAŞIM :
İlçe merkezine ulaşım Şırnak-Hakkari karayolunun 39.km’ sinden ( İnceler köyü) 8 km iç kesimlere gelerek sağlanmaktadır. Yol karayolundan ilçe girişine kadar asfalt olup, ilçe merkezi girişinden itibaren ilçe sonuna kadar parke taşıdır. İlçe merkezi girişinden , ilçe sonuna kadar toplam 6 km’ lik bir yol uzunluğu vardır.
BELDELERE ULAŞIM :
İlçemize bağlı 3 belde bulunmaktadır. Bunlardan Şenoba ve Hilal Beldeleri Şırnak-Hakkari karayolu üzerinde bulunmaktadır. Uzungeçit beldemize hem ilçe merkezinden hem de Hakkari iline giden karayolundan Beytüşşebap ilçesi istikametinden ulaşım sağlanmaktadır. Şenoba beldesi Şırnak iline 32km Uludere ilçesine 15 km, Hilal beldesi Şırnak iline 35 km, Uludere ilçesine 12 km, Uzungeçit beldesi Şırnak iline Uludere merkezinden geçen yoldan 62 km, Beytüşşebap ilçesi istikametinden 90 km , Uludere ilçesine kısa yoldan 15 km, uzun yoldan (karayolundan) 43 km uzaklıktadır. Yollar tek şeritli olup, Şenoba ve hilal beldesi karayolu ağında olduğundan asfalttır. Uzungeçit beldesine ilçe merkezinden sağlanan yol tek şeritli olup, kısmen asfalttır. Uzungeçit yolunda yol standartları geliştirme açısından 2013 yılından beri çalışma başlatılmış olup, çalışmalar devam etmektedir. Ayrıca Bu yolun Beytüşşebap ilçesine de ulaşımı sağladığından kış mevsimi hariç diğer mevsimlerde sürekli olarak Beytüşşebap haklı tarafından da aktif olarak kullanılmaktadır.
KÖYLERE ULAŞIM :
İlçemize bağlı 14 köy bulunmaktadır. Bunlardan bulakbaşı köyüne ulaşım ilçe merkezinden sağlanmakta olup, 5 km mesafededir. Diğer tüm köylerimizi Şırnak-Hakkari karayolu ağı üzerinden ulaşımı sağlanmaktadır. Bunlardan Ballı köyüne karayolundan 5 km, Ortabağ köyüne karayolundan 6 km, Dağdibi köyüne karayolundan 7 km iç kesimlere, Andaç köyüne karayolundan 3 km iç kesimlere girerek ulaşım sağlanmaktadır. Bağlıca, inceler, Bağlı, Işıkveren, Taşdelen, Ortasu, Gülyazı, Yemişli, Ortaköy köyleri karayolu ağı civarında yerleşmişlerdir. Karayolunun tümü afsal olup, tek şeritlidir. Karayolu ağı üzerinde olmayan Bulakbaşı köyü yolu stabilize, köy içi yol beton kaplama, Andaç köyü köy girişi stabilize, köy içi yollar beton kaplama, Ballı köyü yolu asfalt, Dağdibi köyü yolu stabilizedir.
HAVA ULAŞIMI :
2013 yılında hizmete giren Şırnak Şerafettin elçi Havalimanı sayesinde ilçemize batı illerinden ulaşım kolaylaşmıştır. Havalimanı Cizre ilçemiz sınırlarında olup, Cizre merkezine yaklaşık 15 km uzaklıktadır. İlçemize hava yoluyla gelmek isteyen vatandaşlarımız için iki seçenek vardır.
1- Havalimanından Taksi, minibüs veya Havalimanına ait Servisle (HAVAŞ) ilçe merkezine geldikten sonra, ilçemize ait Minübüs servisleri ile ilçemize direk gelebilirler. Minibüsler saat : 11.00- ile 15.00’ arası Cizre ilçesinden ayrılmaktadır.
2- Havalimanından Taksi, minibüs veya Havalimanına ait Servisle (HAVAŞ) ilçe merkezinde bulunan Şırnak Minibüs durağına, oradan Şırnak merkezde bulunan Uludere Minibüs durağına oradan hem ilçe merkezine hem de tüm köy ve beldelere ulaşabileceklerdir.
Şırnak Şerafettin Havalimanı Seferleri ve iletişim HAVAŞ İLETİŞİM :
Telefon :0 486 636 7524
E posta :hidevrim@havas.net —- bktops@havas.net
Uçuş Bilgileri :Şırnak – İstanbul-Atatürk Hava Limanı
Şırnak – İstanbul-Sabiha Gökçen Hava Limanı
Şırnak – Ankara Esenboğa Hava Limanı
Günlük Uçuş detayları : http://www.sirnak.dhmi.gov.tr adresinden öğrenilebilir.
İLÇEMİZE AİT MİNİBÜS SERVİSLERİ İLETİŞİM TELEFONLARI
İlçe Merkezi için
-Mesut ALTÜRK :05355754420—05334842860 -Uludere-Şırnak-Cizre
-Vedat ALTÜRK :05352159485 – Uludere-Şırnak-Cizre
-Mahmut İNAN :05363385826 – Uludere-Şırnak-Cizre
-Genç PAKSOY :05362363437 – Uludere-Şırnak-Cizre
-Ahmet ÜRÜN :05437325421 – Uludere-Şırnak-Cizre
Şenoba Beldesi
-Ahmet BABAT :05426184251 -Şenoba –Şırnak-Cizre
Hilal Beldesi
-Reber KARA :05444282400 – Hilal-Şırnak-Cizre
Uzungeçit Beldesi
-Abubekir YILDIRIM :05356746273 -Uzungeçit-Uludere-Şırnak-Cizre
-Salih YILDIZ :05307469658 -Uzungeçit-Uludere-Şırnak-Cizre
Ortaköy Köyü
-Teter BERK :05308865905 -Ortaköy-Uludere-Şırnak-Cizre
Andaç Köyü
-Haşim ÖLMEZ :05306911185 -Uludere –Andaç arası
-Ömer ÖLMEZ :05398138882 -Uludere- Andaç arası
-Sabri ÖLMEZ :05308863329 -Andaç -Şırnak-Cizre
-Acil ÖLMEZ :05306375929 -Andaç –Şırnak
-İsa ÖLMEZ :05332790036 -Andaç-Şırnak-Cizre
Dağdibi Köyü
– Halit SAT :05306082714 -Andaç-Uludere arası
Yemişli Köyü
-Nizar ENCU :05318120913 -Yemişli –Uludere arası
-Bedran ARTEŞ :05318821211 -Yemişli –Uludere arası
-Cindi ARTEŞ :05432242973 -Yemişli-Şırnak
-Abdulstar SAK :05072416437 -Yemişli-Şırnak-Cizre
Gülyazı Köyü
-Şemsettin ENCU :05352405791 -Gülyazı-Şırnak-Cizre
-Cengiz ENCU :05383793681 -Gülyazı Şırnak
-Kamuran ENCU :05334989528 -Gülyazı-Uludere
Ortabağ Köyü
-Selim TOSUN :05424886195 -Ortabağ-Uludere
-Mehmet OSLU :05375629773 -Ortabağ-Uludere
-Veli OSLU :05342562236 -Ortabağ-Şırnak
-Selim TOSUN :05377774477 -Ortabağ-Şırnak
Taşdelen Köyü
Tahir ÖZER :05324384275 -Taşdelen-Uludere-Şırnak-Cizre
Bulakbaşı Köyü
-Halil TONĞ :05308865960 -Bulakbaşı-Uludere
Leave a reply