Gevaş İlçesi Tarihi/Coğrafyası/Turizm/Foto Galeri/Video Tanıtım – Van
GEVAŞ
Tarihi
GEVAS (VESTAN)
Gevaş ilçesinin tarihi geçmişi M.Ö. 5 bin yıllarına dayanmaktadır. 1071 yılında Malazgirt Zaferi sonrası bir Türk şehri olmuştur. Van Sancağı’na bağlı nahiye olarak varlığını sürdürmüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyetine giren Gevaş, 1914 yılında Doğu Anadolu’da başlayan Rus ve Ermeni işgaline uğramış, 31 Mart 1918 tarihinde Rus işgalinden kurtarılmıştır. 1927 yılında şimdiki yerinde geniş bir araziye kurulmuştur.
Gevaş’ın tarihi geçmişi çok eskidir. M.Ö. 8-9 ncu Y.Y.larda Urartuların bu bölgeye yerleştiği, M.Ö. 5 bin yıllarında Sümerlerin buradan Mezopotamya’ya geçtiği, yine aynı yüz yıllarda Mete’lerin ve Asurluların istilasına uğradığı kısa bir süre sonra Pers İmparatoru KOROR zamanında parlak bir uygarlık yaşadığı rivayet edilmektedir. Gevaş M.S.639 yılında Hz..Ömer zamanında Komutan Abdurrahmanzamanında fethedilerek İslam topraklarına dahil edilmiş ve bu tanışma Hakkari ili ile aynı tarihte olmuştur. Daha sonra sürekli Araplar ile Bizanslılar arasında el değiştirmiştir. Bu süreç Selçuklu Türklerinin bölgeye gelerek yerleşmelerine kadar devam eder. 1054 yılında Selçukluların bölgeye gelişleri Tuğrul Bey zamanında olmuştur. Bu komutanın komutasında Van Gölü çevresine gelen Türkler buraları vatan edinmişler, 1071 yılında Malazgirt Zaferi ile Anadolu kapılarının Türklere açılmasıyla Vaspurakan adlı Gevaş bir Türk şehri olmuştur. Yerleşik Müslümanların karakterleri gereği inanç örf ve geleneklerine bağlı oldukları gibi kendilerinden olmayan komşularının da bu yaşantılarına yardımcı olmaları münasebetiyle Gevaş bölgede bir huzur şehri olmuştur. Bölgesinde önemli bir yerleşim ve ticaret merkezi olan Gevaş Van sancağına bağlı bir nahiye olarak varlığını devam ettirmiştir. Aynı dönemde İlhanlıların istilası, beylerin çekişmesinden en az etkilenen yer yine Gevaş olmuştur. Akkoyunluların özellikle Mir İzettin Şir zamanında uzun bir barış ve zenginlik yaşanmıştır.
Urartular zamanında yapılan Hişet kalesi zamanın önemli bir tarihi eseri olarak çoğu yıkılmış bugün içinde sadece bir duvarı ve kalıntıları mevcuttur. Kalenin doğusunda inşa edilen ve halen varlığını devam ettiren İzettin Şir camii ve külliyesi Selçuklu zamanının önemli bir eğitim ve kültür merkezi olmuştur. Cami çevresinde Selçuklulara ait çoğu şehit ve alimlerden oluşan binlerce mezar, Celme Hatun (Halime Hatun ) kümbeti devrin önemli eserlerindendir. Selçuklu İmparatorluğunun yıkılışından sonra, beyliklerin daha sonra Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetine giren Gevaş Osmanlı şehirleri ansiklopedisinde hak ettiği yeri almıştır. 1308 yılından itibaren Osmanlıların eline geçen Gevaş 1914 yılında Doğu Anadolu’da başlayan Rus işgaliyle birlikte Ermeniler de bölgeyi işgal etmişler (fakat bölgede hiçbir zaman müstakil bir ermeni krallığı olmamıştır.) 31 MART 1918 tarihinde Rus işgalinden kurtarılarak gerçek sahibi olan Türklerin eline geçmiştir.
Sonuç olarak; Van ve yöresinde muhtelif zamanlarda yapılan kazılarda da Mezopo-tamya’da yaşayan ve asyanik kavimler de denilen kavimlere ait bir takım malzemelerin bulunması ve Gevaş’ın da bu yol üzerinde olması ilçenin tarihinin yukarıda belirtilen devirlere dayandığını göstermektedir.
Coğrafyası
Gevaş İlçemiz Türkiye’nin doğusunda 42 derece 40 dakika ve 44 derece 30 dakika doğu boylamları ile 37 derece 43 dakika ve 39 derece 26 dakika kuzey enlemleri arasında yer alır. Yüzölçümü 727.5 km. kare olup, deniz seviyesinden yüksekliği 1.750 metredir. İlçe Güney Doğu Torosların bir uzantısı olan Kavuşahap dağlarının en yükseği olan Artos Dağının (3650 m.) eteğinde kurulmuştur. Doğusunda Gürpınar, batısında Hizan ve Tatvan (Bitlis) İlçeleri, kuzeyinde Van Gölü, kuzeydoğusunda Edremit, güneyinde Çatak, güneybatısında da Bahçesaray ilçeleri bulunur. İl merkezine uzaklığı 40 km. dir. İlçe Merkezi ilk defa 1264 tarihinde şimdi bulunduğu yerden 20 km. uzaklıktaki Tatvan istikametindeki Yuva köyü civarında kurulmuş, buranın tenhalığı dolayısıyla 1297 yılında bugün bulunduğu, Urartuların VOSTAN, Selçukluların VESTAN dedikleri yere taşınmış ve GEVAŞ adını almıştır. Yerleşim itibariyle İlçe Merkezi Artos dağının eteğinde geniş bir araziye yayılmış, köyleri ise özellikle Daldere bölgesi dağlık bir arazi üzerine kurulmuştur. Belli başlı bir akarsuyu olmayan ilçemizin Pınarbaşı mahallesi ile İliköyü arasında bulunan araziden çıkan akar sular ile arazi sulanmaktadır. İçme suyunun büyük bir kısmı da yine bu bölgeden temin edilmektedir. Yemyeşil görünümü ve zengin bitki örtüsüyle şirin bir yapıya sahip ilçemizin iklim açısından, kışları soğuk ve sert yazlar ise sıcak ve kuraktır. Sonbahar aylarında fırtınaları meşhurdur.
Turizm
İZETTİN ŞİR CAMİİ : Selçuklu döneminin mimari özelliklerini taşır. Miladi 1257 Hicri 635 yılında İzettin Şir adına Abdullah Han tarafından yaptırılmış, en son 2005 yılında restore edilmeye başlanan eser halen ibadete açık tutulmaktadır.
HİŞET KALESİ : Urartulardan kaldığı bilinen kalenin bugün için bir duvarı kalmış parça ve yıkıntıları bulunmaktadır.
HATUN (CELME HATUN) KÜMBETİ : İzettin Şir kızı olan Halime Hatun adına yaptırılan kümbet gerek mimari gerekse bezemeleri ile Osmanlı öncesi Türk sanatının zarif bir örneğidir. HALİME HATUN türbesi 1325 Hicri 703 yılında yaptırılmıştır. Kare bir kaide üzerine inşa edilen eser çokgendir. Bu şaheser büyük usta Esed tarafından yapılmış, etrafında Besmele ile FETİH suresinin tamamı kemer üzerinde büyük ustalıkla yazılmıştır.
AKDAMAR ADASI KİLİSESİ :
Kıyıdan 7 km. uzaklıkta Van Gölü içinde bulunan Akdamar Adası ve üzerinde bulunan Akdamar Kilisesi M.S. 915-921 yılları arasında VASPURAKAN kralı 1. Gagik tarafından yaptırılmıştır. Eserde iç duvarlar freskler dış duvarlarda rölyeflerle süslüdür. Dış duvarlarında çeşitli hayvan kabartmaları, kilise içerisinde boya ile yapılmış çeşitli resimler, Hz.İsa’nın çarmıha gerilmesi ve havarilerin figürleri mevcuttur. Eski yıllara nazaran turistik geziler azalmış ise de bölgesinde huzur şehri olan ilçemiz görülmeye değer tabii tarihi ve turistik zenginliklere sahiptir.
Akdamar adasındaki bu tarihi kilise, kültür varlıklarını koruma projesi kapsamında 2005 yılında restorasyon çalışmalarına başlanmıştır. Restorasyon süresince kilise ziyaretçilere kapatılmıştır.
GEVAŞ AKDAMAR İSKELESİ:
Akdamar adasına için ada karşısında işletmesi İl Özel İdare Müdürlüğünce yapılmakta olan iskeleden: S.S. Gevaş Akdamar Göl Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifine ait gemiler tarafından yapılmaktadır.
Kültür
Gevaş’ın kültür tarihi eğitim tarihinden evvel başlamıştır. Halen tüm tazeliğini koruyan gelenek görenek ve adetleri yanında anlatıla gelen efsaneler bakımından da Gevaş’ın kültür tarihinin eskilere dayandığını göstermektedir. Bunlardan meşhur olanı Gevaş’ın adını da aldığı Artos dağı efsanesi ile Akdamar efsanesidir.
Artos dağı efsanesinde eski adı Vestan olan ilçenin isminin nereden geldiği ile ilgilidir. Mahalli çevrede bu isim üzerine çeşitli rivayetler bulunmakla beraber en çok anlatılanı ise şöyle rivayet edilir : Eskiden Hakkari, Ağrı, Van ve diğer çevrelerden gelen hacı adayları burada toplanıp, kafilenin tamamının gelmesini beklerlermiş. Bu nedenle dinlenilen, yorgunluk giderilen yer anlamında VESTAN demişlerdir. Diğer bir rivayet ise Artos dağı efsanesidir. Bu efsanede adı geçen Gevi ananın çok zengin olduğu ve misafirperver olduğunun anlatılmasıdır. Herkese yemek ikramında bulunduğu söylenen Gevi ana için halk arasında haydi GEVİ ANANIN AŞINA GİDELİM diyerek yemek yemeye gelirlermiş, daha sonra bu deyim GEVAŞ haline dönüşmüştür.
Diğer meşhur efsanede Akdamar adası efsanesidir. Kilise papazının kızına aşık olan Müslüman bir Türk gencini kız da sevmektedir. Gizli gizli görüşen aşıklar buluşmalarının Ada’da devam etmesini istemişler, buradaki buluşma kıyıya gelen kızın elindeki fenerle oğlana işaret vermesi şeklindedir. Bir gün kızın babası durumu fark edince çok kızar ve kızını takibe başlar. Yine bir akşam kız kıyıya gelip sevgilisine işaret verir. O an da kızın babası gelerek ışığı söndürür ve kızı olan Tamara’ya çok kızar. Işık kaybolunca genç yolunu şaşırarak kıyıya çıkamaz ve gölde boğulur. Boğulma sırasında can havliyle AH TAMARA yaktın beni diye bağırır. Bundan böyle Ahtamara Akdamar olarak söylene gelmiştir. Yakın tarihimize baktığımızda da kültür zenginliğimizi görebiliriz. 1942 yılında Gevaş’ın Kurtuluşu çerçevesinde ilk kutlamalar çeşitli etkinliklerle başlamış, günümüzde de devam etmektedir. Öğrenciler arasında düzenlenen resim, şiir, kompozisyon gibi yarışmalar İl düzeyinde de düzenlenmekte katılan öğrencilerimizin başarı derecelerine her yıl yenileri katılmaktadır. Ayrıca Gevaş halkı inançları gereği yardımsever, birbirleri ile iyi ilişkiler içerisinde yaşamaktadırlar. Son zamanlarda bile bu öz değerler varlığını korumaktadır. Misafirperverlik, bayramlaşma, cenazeye katılım akabinde acıları paylaşma çerçevesinde devam eden 3-7 gün boyunca taziyelerde bulunma bu sürede cenaze evinde yemek pişirilmemesi ve bu ihtiyaçların komşular tarafından temini, hasta ziyaretleri, asker uğurlamaları, hacı adaylarını uğurlama, karşılama ve ziyaret en güzelleridir. Buna ilaveten düğünlerdeki birlikteliğin devam etmesi bu güzel hasletlere örnektir. Yukarıda anlatılan adet ve görenekler tüm köylerimizde de devam etmektedir.
Halen yaşayan insanların hatıralarında mevcut diğer tarihi bir gerçekte, eskiden Hişet Mahallesinde bulunan İzettin Şir Camiinde kılınan Cuma namazından sonra tüm mahalle halkının cemaati beşer onar halinde evlerine götürüp öğlen yemeklerini beraberce yedikleridir. Bu da Gevaş halkının güzel adetlerindendir.
İlçemizde Tiyatro salonu bulunmamaktadır.Fakat Beşiktaş Kültür Merkezi tarafından Halk Eğitimi Merkezi salonumuza (VİZONTELE)Sinema makinesi ,koltuk ve diğer malzemeler alınarak İlçemiz modern bir sinema salonuna kavuşturulmuş olup; bu salonumuz tiyatro sergilenmesine de müsaittir.Ocak 2002 yılı içerisinde bu salonumuzda Devlet Tiyatro Sanatçılarımız iki oyunu (4) seans olarak sergilemek suretiyle Halkımıza izlettirilmiş olacaktır.Spor faaliyeti olarak İlçemiz Gevaş spor şu anda 2.amatör kümede mücadele etmektedir.Ayrıca sosyal ve kültürel açıdan çeşitli zamanlarda Okullar arasında bazı etkinlikler düzenlenmektedir.
FOLKLOR :
Folklorik yönden Van’ın etkisi görülmekle beraber kendisine has zengin , renkli oyunları ve adetleri vardır. Düğünlerde oynanan oyunlar söylenen türkü ve maniler farklı özellikler taşır. Halk arasında en çok Gırgırani, Dokuzlu, Tekayak, Koçeri, Bablekan ve Kelekvan oyunları oynanır.
YEMEKLER :
Gevaş İlçesi mutfak zenginliği yönünden Van İlinde önemli bir yer tutar, İlçeye Has Yemeklerden biri olan Keledoş başta olmak üzere Tandırda Van Balığı, Cılbır , Pişirok , Helis en önemli yerel yemekler olarak kültürümüzde yerlerini korumaktadırlar.
EDEBIYAT
Toprağı verimli , bereket kaynar,
Havası da bir başkadır Gevaş’ın
Görmeye doyulmaz , görenler anlar,
Tabiatı bir başkadır Gevaş’ın
Her tarafı evliyalar diyarı,
Buz gibi o Aslı Hatun pınarı,
Baklakar’da Şehit Osman Makberi,
Tarihi de bir başkadır Gevaş’ın
Mayısta süslenir kupkuru yerler,
Lisanı haliyle zikirde güller
Seyrine buyurun mis gibi beyler
Baharı da bir başkadır Gevaş’ın
Sıcak günde bile akşamlar serin,
Van Gölü şifadır suları derin,
Akdamar Adası ayrıdır yerin,
Yaz mevsimi bir başkadır Gevaş’ın
Ekinler biçilir yapılır harman
Kışa azık gerek yakacak derman
Başlarken fırtına vermezki aman
Sonbaharı bir başkadır Gevaş’ın
Kar yağınca dağ tepeler bembeyaz
Gündüzün güneşli geceler ayaz
Nezle grip başlar tıkanır boğaz
Kış mevsimi bir başkadır Gevaş’ın
Faruk ARVAS
Kaymakamlık
Yazı İşleri Müdürü
MÜZIK:
Toycular Yarcan
Kolunda mercen
Ben sana hayran
Oy aman aman
Ben giderem Vestane
Yarim için fistane
Yare Fistan yaraşır
Ah bir giyse üstüne
Toycular Yarcan
Kolunda mercan
Ben sana kurban
Oy aman aman
Evleri yol üstüdür
Kemeri bel üstüdür
Her dem gidem o yare
Oy desinler dostudur.
(Anonim)
Video Tanıtım
Foto Galeri
Kaynak: G
evaş Kaymakamlık Sitesi
Leave a reply